Cumhurbaşkanı Erdoğan, HAK-İŞ Genel Kurulu’na katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HAK-İŞ Genel Kurulu’na katılarak burada bir konuşma yaptı.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“HAK-İŞ Konfederasyonumuzun 15. Genel Kurulunda sizlerle birlikte olmaktan gurur duyuyorum.
Kurulduğu günden bu yana HAK-İŞ çatısı altında emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Türkiye’nin bugünlere gelmesinde emeği geçen kardeşlerimizin büyük payı vardır.
Türkiye’nin milli gelirini son 21 yılda 236 milyar dolardan 1 trilyon dolara çıkarmışsak, alım gücünde dünyanın 11. büyük ekonomisi olmuşsa, ihracatını 255 milyar dolara çıkarmışsa, her alanda 100 yıllık başarılara imza atmış, bunun gizli kahramanları emekçilerimiz ve emekçilerimizdir.
Tanrı hepinizi korusun.
Şafakla uyanmanın, kışın soğuğunda otobüs beklemenin, gazete kâğıdıyla kaplı sofrada yemek yemenin ne demek olduğunu bilirim.
İşçi arkadaşlarımın evlerine ekmek götürebilmek için çektikleri zorlukları çok iyi biliyorum.
Geçmişini inkar edenlerden değiliz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan bu yana hakkınızı sonsuza kadar vermeye çalıştık.
1 Mayıs’ı önce Emek ve Dayanışma Günü sonra da resmi tatil ilan ettik.
Ayrıca örgütlenme, sendika, iş sağlığı ve güvenliği alanlarında da önemli adımlar attık. Darbe döneminin mirası olan kılık kıyafet kurallarını değiştirerek ayrımcılığa son veriyoruz.
Göreve geldiğimizde asgari ücret 124 dolardı. Bugün 440 dolar. 2002 yılında akaryakıtın litre fiyatı 1,5 liraydı. 110 litre taban fiyattan satın alındı. Bugün minimum fiyata 410 litre akaryakıt alınıyor.
Asgari fiyat ve diğer fiyatlardaki artış aslında satın alma gücünü artırdı. Bu örnek bile tek başına devletimizin personeline verdiği değeri göstermektedir.
Biz yola çıkarken çalışanlarımızı enflasyona boğmayacağımızı söyledik. 21 yıldır bu sözümüze hep sadık kaldık. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik. Toplumumuzun her kesiminin yanında olduk. Bütün milletimizin hak ettiği payı almasını sağladık.
Afetlere ve krizlere rağmen bu hassasiyetimizi sürdürdük. Muhalefetin tüm baskılarına rağmen ülkemizle temas kurmak isteyenlere izin vermedik.
Yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla, cari fazlayla büyümeyi ihmal etmedik.
Dünya yüksek faizlerin peşinden koşarken, biz hep faizleri indirme kaygısı içinde olduk.
Çünkü yatırım olursa istihdam artar, istihdam olursa ihracat artar.
Rusya-Ukrayna savaşında tavrımızla Türkiye’yi koruduk.
Asrın felaketinden sonra vatandaşımızın hakkını ve hukukunu korumak boynumuzun borcudur. Depremin maliyeti 100 milyar doları aşıyor.
142 bin konut ve köy evlerinin yapım sürecini başlattık.
Emeklilerimizin durumlarını iyileştirmek için çalışıyoruz. İnşallah 7 bin 500 liranın üzerinde emekli maaşı alanlar da mutlu olur.
Temmuz ayında bir adım daha atıyoruz. En düşük memur maaşını en düşük kamu çalışanından aşağı olmayacak şekilde ayarlayacağız.
Bakanımıza talimat verdim. 3600 ek gösterge alamayan tüm memurlarımızın bu haktan yararlanmasını sağlayacağız. Memurlarımızın gönülleri rahat etsin.”
DETAYLAR GELİYOR…